MERHAMET ve HAYVANLAR
Benim adım DinoQuar. Doğru! Ben bir dinozorum. Ve çok mu çok mutlu bir ailem var. Ve ben de mutluyum. Dermakaton adında bir abim, annem ve babam var. Biz içinden büyük akarsuların geçtiği, yemyeşil, pek insan bulunmayan ve tropik bir adada yaşıyoruz. Bir gün yine ben havalarda uçuyordum ve bu büyük ormanı gözlemliyordum. ( Biraz sonra yaşanacaklardan haberi yok.) O da ne! Büyük bir yaygara! Yine kötü avcılar geldi. Ve yine aramızdan birilerini alacaklar. Ormanı yakacaklar.
Bunların hepsi oldu. Orman yakıldı ve dinozorlar öldü. Ama tek hayatta kalan bendim. ( Sadece öyle olduğunu zannediyordu.) Ormana geldiğimde Dermakton’un ve babamın öldüğünü gördüm. Ama annem yoktu. Sonra bazı saklanmış olan dinozorlar da çıkageldi. Ve bana:
Bilge Dino:
-Anneni aldılar. Küçük Quar dedi. Ben:
-Üzülüyorum ama şuan üzülmenin sırası değil. Çabuk avcıların tavuk çiftliğine gidelim. Ve tuzak hazırlayalım. Ama annemi neden öldürmediler de aldılar?
Bilge Dino:
-Renkli derisini ve dişlerini alacaklar. Üzgünüm.
Deve kuşları:
-Nasıl tuzak hazırlayacağız? Onlarla baş edemeyiz.
Bilge Dino:
-Buldum. Tamamen soğukkanlılığımızla hareket edeceğiz. Yarın yeniden geleceklerdir. Kamyondaki zinciri kıracağız. Ve anneni çıkartacağız.
Ben: Zinciri nasıl kırmayı planlıyorsunuz?
Bilge Dino: Orasını bize bırak.
Ben: Hiçbir şeyin annemi avcılardan almama engel olmasını istemiyorum.
Deve kuşları: Başaracağız.
Gün doğdu ve her an avcılar gelebilirdi. Diğer görkemli dinozorları da almaya geldiler. Tam her şey bitti ve gidiyorlardı ki peşlerine düştük. Anne dinozorların yaptığı güzel kokulu sabunları alıp zincire suyla birlikte sürdük. Zincir açıldı ve herkes bir anda koşmaya başladık. Eninde sonunda öleceğimi biliyordum ama annemle ölmek istiyordum. Avcılar dinozorları öldürmeye başladı. Annemle saklandık.
Anne Dino: Beni aldığın için mutluyum güzel oğlum.
Ben: Anneciğim! Böyle bir durumda nasıl mutlu olabilirsin?(Ağlayarak konuşuyor.)
Anne Dino: Sadece seninle birlikte, avcılarla veya tavukların yanında kalıp ölmek değil de bu küçük oğlumla ölmekten mutluyum.
Ben: Ben büyüdüm anneciğim. Periler ve melekler bize yardım edecektir.
Anne Dino: İlk doğduğunda, adım atmakta zorlandığında, uçamadığında, ödevlerini yapamadığında sana hep yapamam yok, yapabilirim var demiştim. Ama artık bu şeyi diyemeyeceğim.
Tak! Ve annem o silahla öldü. Ben de kapana kısılmıştım.
Ben(DinoQuar): Az önce, annem ölmeden önce perilerin var olduğuna ve meleklerin bize yardım edeceğine inanmıştım. Sadece anneme hala mutlu olabileceğimi ve içi huzurlu bir şekilde gitmesini istediğim için. Ama böyle bir şeyin olmadığını ve asla mucizelerin olmayacağını biliyorum. Hoşçakalın!
DinoAilem.
Tak! Ve son…
Yüzyıllar sonra dinozorların nesli bitti. Modern hayatlar ve çağdaş şehirler kuruldu. İyi kalpli insanlar olduğu kadar kötü kalpli avcılar da var. Yine de artık ben yokum ama neslim yok ama buradan iyi insanları ve kendi özgür hayatlarını yaşayan hayvanları, ilaç verilip hayvanat bahçelerine götürülen hayvanlardan daha çok görmek istiyordum. Ve bu oldu.
Hiçbir canlı bu kadar kolay bu kadar vicdansız öldürülmemeli. Avcılar ve katiller cezalandırılmalılar. Ben DinoQuar: Mucizelere inanmıyorum ama o küçük merhamet duygusuna inanıyorum.
Sümeyye BAŞER
9/B 456